Tokat’ın Reşadiye ilçesindeki terörist saldırı, Bahçelievler Kocasinan Mahallesi’nde birbirine yakın iki eve ateş düşürdü. Er Ferit Demir’in ailesi oğullarını son yolculuğuna uğurlamak için Muş’a giderken, şehit Er Cengiz Sarıbaş’ın ailesi, oğullarının hatıra için bıraktığı saçları okşayarak gözyaşı döktü...

Jandarma Er Cengiz Sarıbaş ile jandarma Er Ferit Demir, aynı ilçeden uğurlandılar asker ocağına. Biri Muşlu diğeri Giresunluydu. Aynı mahallede yaşıyorlardı ancak askerden önce birbirlerini tanımıyorlardı.
Ferit bir tekstil firmasında çalışıyor, Cengiz bilgisayar tamiri yapıyordu. Reşadiye’deki Sazak Köyü Jandarma Karakolu’nda kesişti yolları. Ferit’in 4 ayı kalmıştı annesi ve kız kardeşleriyle yaşadığı Deniz Sokak’taki evine dönmeye. Cengiz ise yaklaşık 1 ay önce gitmişti saldırıya uğradığı usta birliğine.
Önceki gün devriyeye çıkmak için aynı araca bindiler, kendileriyle birlikte şehit olan diğer 5 asker gibi. Yoğun sisin içinde ağır ağır ilerlerlerken hedef oldular terörist kurşunlara. Ve onlardan geriye Türk bayraklarıyla donanmış aynı mahallede iki ev kaldı. Ferit Demir’in ailesi, oğullarını İstanbul yerine memleketleri Muş’ta toprağa vermek üzere bu ile gitti.

Televizyondan öğrendiler
Ateşin düştüğü evlerden diğeri ise Sarıbaş ailesinin Erguvan Sokak’taki tek katlı gecekondusu oldu. Saldırıdan bir gün önce tüm ev halkıyla telefonda görüşen Cengiz Sarıbaş’ın şehit olduğu haberini televizyondan öğrendi anne Hülya ile baba Talip Sarıbaş. Daha sonra askeri ve diğer yetkililer konuk oldu acılı aileye. Belediyenin kurduğu taziye çadırında başsağlığı dileklerini kabul eden acılı baba Talip Sarıbaş, evin önünde nöbet tutan bir jandarma erine sarılarak teselli bulmaya çalıştı.
Kardeşiyle en son görüştüğünde kendisine rahatsız olduğunu ve hastaneye gideceğini söylediğini anlatan ağabey Vural Sarıbaş, saldırının askerlerin revire götürüldüğü sırada meydana geldiğini söyledi. Amca Hacıbey Sarıbaş ise  “Bizim devletimiz uyuyor mu? Böyle bir düzen, adaletsizlik olmaz. Bu devletin bunların karşısında gücü yok mu, bu kadar aciz mi?” diye konuştu.

Saçları kaldı geriye
Kalp hastası olan Sarıbaş’ın annesi Hülya Sarıbaş için de tek göz gecekondunun kapısında gün boyu ambulans bekledi. Oğlunun cenazesini karşılamak için güçlükle dışarı çıkan anne Hülya Sarıbaş tüm geceyi oğlunun hatıra için askere gitmeden önce bıraktığı saçlarını okşayarak geçirdi. Sarıbaş’ın öğrencisi olduğu Bağlar Lisesi öğrencileri de acılı aileyi yalnız bırakmadı.
Evin önüne gelen bir grup öğrenci sloganlar atıp, Türk bayrağını imzalayarak aileye bıraktı.
Şehit Sarıbaş bugün Atatöy 5. Kısım Camii’nde öğle namazını müteakip yapılacak cenaze töreninin ardından toprağa verilecek.

ADANA
İmralı’da 4 yıl Öcalan’ı bekledi
Şehit jandarma Uzman Çavuş Harun Arslanbay’ın (32), İmralı’da 4 yıl görev yaptığı, terörist Abdullah Öcalan’ın yemeklerinin ulaştırılmasıyla ve ziyaretçilerin getirdiği eşyayı kontrol etmekle görevli olduğu belirtildi. Biri 2 yaşında, diğeri 6 aylık 2 kızı olan Arslanbay’ın Adana’nın Yumurtalık ilçesine bağlı Sugözü köyündeki baba evi, ziyaretçi akınına uğradı. Evin girişine 2 Türk bayrağı asılırken, bir jandarma ve sağlık ekibi de evin önünde hazır tutuldu.  Baba Hamdi Arslanbay da “Oğlum keskin nişancıydı. Pusuya düşürülmüşler, çapraz ateşe almışlar. Aksi takdirde attığını vuran oğlum onları tek tek avlardı. Geçenlerde yağan kar sırasında da panzerle şarampole yuvarlanmışlar. Ama bir şey olmamış” diye konuştu.
Bu arada, baba Arslanbay’ın saldırı haberini televizyondan izleyince endişeye kapılarak İlçe Jandarma Karakolu’na gittiği belirtildi. Askeri yetkililerin aileye acı haber vermek üzere hazırlık yaptığı sırada karakola ulaşan babanın, burada oğlunun şehit olduğunu öğrendiği kaydedildi. Ağabeyinin fotoğrafını eline alan Elif Arslanbay ise “Yeğenim Zehra, ‘Babam gelecek beni öpecek’ derdi. Şimdi nasıl öpecek” diyerek gözyaşı döktü.
Şehit uzman çavuşun cenazesi, Adana Havalimanı’nda ailesi ve yakınlarıyla Adana Vali Yardımcısı Turgut Serimer, Ak Parti Milletvekili Vahit Kirişçi tarafından karşılandı. Bu sırada İncirlik Üssü’nden eğitim uçuşu için havalanan 4 savaş uçağının, havalimanı üzerinden 2’şerli gruplar halinde uçuş yaptığı görüldü. Arslanbay, bugün düzenlenecek törenle toprağa verilecek.

SON GÖRÜNTÜLERİ
Saldırı günü Sazak Karakolu’nda görev yapan iki askerin muayene olmak için Reşadiye Devlet Hastanesi’ne gittiği ortaya çıktı. Şehit Er Yakup Mutlu ve Cengiz Sarıbaş hastanenin güvenlik kayıtlarında giriş yaparkan görüntülendi. Bu arada, saldırıya uğrayan askerlerin, bir yakınlarının cenazesi için İsmailiye Köyü’ne gidenleri taşıyan ve Şişli Belediyesi’nin sağladığı midibüsle hastaneye taşındıkları ortaya çıktı. 

Tokat’ta şehit olan Adanalı Uzman Çavuş Harun Arslanbay’ın cenazesi dün memleketine uçakla getirildi. Şehit cenazesinin havalimanından çıkarılışı sırasında F-16 savaş uçakları geçiş yaptı.

Atalay’dan hatalı taziye mesajı
Ailenin yaşadığı eve bir PTT görevlisi tarafından taziye mesajı getirildi. Sarıbaş ailesine hitaben yazılan İçişleri Bakanı Beşir Atalay imzalı mesajda, şehit Cengiz Sarıbaş’ın isminin yerine aynı saldırıda şehit olan Yakup Mutlu’nun adı yer aldı. Akşam saatlerinde şehit ailesini ziyaret eden TBMM Başkan Vekili Meral Akşener de, “İnşallah kanları yerde kalmaz. Türkiye büyük bir devlettir, gereği yapılacaktır” dedi.

Şehit Jandarma Er Cengiz Sarıbaş’ın evinin önüne taziye çadırı kuruldu.

ORDU
Terhisine 84 gün vardı
Jandarma Er Kemal Bide’nin cenazesi, Ordu’nun Akkuş ilçesi Çayıralan beldesine 150 araçlık konvoyla getirildi. Terhisine 84 gün kala şehit olan Bide için Merkez Camii’nde düzenlenen törene,  yaklaşık 2 bin kişi katıldı. Oğlunun tabutuna sarılarak “Beni niye bırakıp gittin. Seni bu yüzden mi gönderdim” diyerek gözyaşı döken Dilber Bide’yi bir  subay teselli etmeye çalıştı. Baba Cemal Bide metanetini tören boyunca korurken, şehidin kız kardeşi Özlem ise “Bizi bırakıp gitme” diyerek ağladı. Bide’nin, Ankara’da aşçı olarak çalıştığı öğrenildi.

MUŞ
Muş’ta 2 şehide gözyaşı
Muş, Tokat Reşadiye’de şehit düşen jandarma erler Yakup Mutlu ve Ferit Demir’e ağlıyor. İki şehidin cenazesi dün Muş Askeri Havaalanı’na getirildi. Mutlu için Bulanık’ın Örenkent köyünde bir tören düzenlendi.
Annesini geçen yıl kaybeden Mutlu’yu son yolculuğuna uğurlayan nişanlısı Semra Yalçın (18), “Ciğerimi yaktılar. Allah onların da ciğerini yaksın” diyerek Kürtçe ağıt yaktı. Mutlu’nun özgeçmişi okunurken bazı köylüler Kürtçe slogan atmak istediler.
Kalabalığa müdahale eden baba Kazım Mutlu slogan atılmasını önledi. Babaya Kürtçe başsağlığı dileyen MHP İl Başkanı Sadullah Tetik, “Nifak tohumlarını ekenlerin Allah cezasını versin. Bu vatanın her taşı ve toprağı hepimizindir. Bayrağımızı hep birlikte dalgalandıracağız” dedi. Şehit askerin cenazesi gözyaşları arasında toprağa verildi.
İstanbul’da oturan şehit Ferit Demir’in cenaze töreni ise ailesinin gelişini beklemek üzere yarına ertelendi.

TOKAT ŞEHİTLERİNİ UĞURLADI
Şehit olan 7 asker Tokat  İl Jandarma Komutanlığı’nda düzenlenen törenin ardından memleketlerine uğurlandı. Kalabalık bir grup, jandarma önünde toplanarak şehitleri karşıladı. Kadınlar gözyaşlarını tutamazken, toplanan kalabalık “Kahrolsun PKK”, “Şehidim hakkını helal et”, “Kahrolsun açılım” sloganları attı. Bu arada saldırıya uğrayan askerlerin hastaneye kaldırılmasına, İstanbul’dan bir yakınlarının cenazesi için Şişli Belediyesi’nin sağladığı minibüsle yakındaki İsmailiye köyüne gelen vatandaşların da yardım ettiği ortaya çıktı.

Hain pusuyu burada kurdular
Teröristlerin yedi askeri şehit ettiği yer, 1360 rakımlı tepedeki karakola virajlı yoldan bir kilometre, kuş uçuşu 500 metre uzaklıkta. Teröristler, askeri aracın yavaşlayacağını hesap ederek karakola bir kilometre mesafade, karakoldaki nöbetçilerin görüş mesafesinin dışında kalan virajlı kesimde pusu kurdu. Arkalarını karakola veren teröristler, yolun üst kısmındaki bodur ağaçlık alandan, sisin de etkisiyle yavaşlayan askeri araca otomatik tüfeklerle ateş açtı. Şehitlerin kan izinin bulunduğu bölgeye saçılan boş kovanlar, askerlerin de teröristlere karşılık verdiğini gösteriyor. Askeri araç 200 metre daha ilerleyebilseydi, karakolun görüş alanına girecekti. Yaklaşık 5 dakika süren çatışmanın ardından kaçan teröristler dağlık arazide izlerini kaybettirdi.  

Yonca Ailesi, 2 odalı briketten yapılma, kapısı naylonla kapatılmış bu evde yaşıyor.

HATAY
Onbaşı maaşını evine yolluyordu
Tokat’ta şehit düşen 2 yıllık yüksekokul mezunu jandarma Onbaşı Fatih Yonca’nın, aldığı onbaşı maaşını bile ailesine gönderdiği ortaya çıktı.
Hatay’ın İskenderun ilçesi  Orhangazi köyü, şehit acısıyla sarsıldı. Köyün dağlık kesiminde bir akrabaları tarafından ücretsiz oturmaları için verilen 2 odalı briketten yapılma, kapısı naylonla kapatılmış, sıvasız derme çatma evde yaşam savaşı veren Fatih Yonca’nın ailesi, ziyaretçi akınına uğradı. Türk bayrağı asılan ev, dolup taştı.
Baba Bülent Yonca, eşi ve çocuklarına bakamayınca 4 yıl önce eşi Gülsem Sönmez’i boşayıp köyden ayrıldığı için zor durumda kalan aile, İskenderun Kaymakamlığı’nın gıda ve kömür yardımlarının yanı sıra komşularının desteğiyle ayakta duruyor. Mustafa Kemal Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Bilgisayar Bölümü’nde okuyan Fatih Yonca, babalarının kendilerini terk etmesi üzerine tüm yükü de omuzlarına alıp, İskenderun’daki bir filtre fabrikasında işçi olarak çalışarak okulunu bitirdi.
Bir ablası ile 2 erkek kardeşi bulunan Yonca, küçük kardeşi Hakan’ı da askere gönderip, terhis olduktan sonra da kendisi askere gitti. Kardeşlerine hem kardeş hem baba olan şehit onbaşı, askerde aldığı maaşı da evine göndermeyi ihmal etmedi. Onbaşıların 39 lira 14 kuruş aylık aldığı, iç güvenlik bölgelerinde görev yapmaları halinde bu maaşın 129 lira olduğu belirtildi.

‘Şafak 87’ diyordu ama
10 gün önce izne geldiğinde annesi Gülsüm Sönmez’e terhis olacağı gün için “Şafak 87” diyerek birliğine dönen Yonca, göreve çıktığı ilk gün teröristlerin kurşununa hedef oldu. Sinir krizi geçiren anne, “Ciğerim yanıyor. Yavrum 3 ay sonra 24 yaşına girecekti.  Sen bize asker parası gönderiyordun” dedi. Oğlunun cenazesini taşıyan ambulansın önüne atlayan anne güçlükle teskin edildi.

ADIYAMAN
YÜREK YAKAN FERYATLAR
Şehit Jandarma Er Onur Boztemir (21), Adıyaman’ın Tut ilçesine bağlı Yaylımlı köyünde yaklaşık 3 bin kişinin katıldığı törenle toprağa verildi. Boztemir’in cenazesi Adıyaman Havaalanı’nda Vali Ramazan Sodan, AK Parti milletvekilleri Hüsrev Kutlu, Ahmet Aydın, Mehmet Erdoğan, Şevket Gürsoy ile askeri yetkililer tarafından karşılandı. Devlet Bakanı Mehmet Aydın’ın da özel uçakla ulaşmasının ardından cenaze konvoyu köye hareket etti. Şehidin cenazesini bekleyen anne Ayşe, baba Ahmet Boztemir ile 3 erkek kardeşi zaman zaman fenalık geçirdi. Çevre köylerden köye akın eden çok sayıda vatandaş da ellerinde Türk bayraklarıyla beklemeye başladı. Cenazenin köy camii yakınındaki araziye getirilmesi sırasında tekbir getiren kalabalık, PKK ve açılımı lanetleyen sloganlar attı. Ayşe Boztemir “Bana şehit olacağını söylemişti. Gitti kınalı kuzum. Onun yerine Soner’imi de göndereceğim” diye ağıt yakarken; bazı kişiler kadınlara “Ağlayıp, hainleri güldürmeyin” diye tepki gösterdi.