MEDYAPOST - Türkiye'nin En Derin Haber ve Bilgi Sitesi
yoz


Uzun süre kaçakçılık suçundan aranan Yaşar Öz, 6 Aralık 1995'te ABD'de Erdal Aydın, Mehmet Ercengiz ve Metin Dokur adlı kişilerle DEA ajanlarına eroin satarken yakalanmaktan son anda kaçarak kurtuldu.
Ayrıca MİT tarafından kendisine suikast girişiminde bulunulduğunu söyleyen Londra Halkevi Başkanı Nafiz Bostancı, suikast girişiminden dolayı yargılanan Yılmaz Hasan'ın Yaşar Öz'ün adamı olduğunu söyledi.
Öz, İstanbul DGM Başsavcılığı'nın başlattığı Susurluk olayıyla ilgili çete soruşturması sonucunda arananlar listesine girdi.
Yaşar Öz,'ün evinde ele geçirilen silah ve belgelerin savcılık yerine Ankara'ya gönderilmesi ve Öz'ün serbest bırakılmasıyla ilgili soruşturmayı yürüten Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı, "görevi kötüye kullanmak"tan Emniyet eski Genel Müdürü Mehmet Ağar ve Ankara, İstanbul eski Emniyet Müdürü Necdet Menzir hakkında suç duyurusunda bulundu.
Susurluk soruşturmasının kilit isimlerinden olan ve hakkında "suç işlemek için çeteye üye olmak", "sahtecilik", "Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet" ve "uyuşturucu kaçakçılığı yapmak" suçlarından gıyabi tutuklama kararı çıkarılan Öz, 8 Mart 1997'de Asayiş Şube Müdürlüğü'ne teslim oldu.
Bir TV programında İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne teslim olacağını bildiren Öz, emniyete gidişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Öz, bu sırada İçişleri eski Bakanı Mehmet Ağar'ın imzası bulunan silah taşıma belgesi, Turan Altınörs ve Cenap Aksan kayıtlı kimlik ve sürücü belgeleriyle, kendi adına düzenlenmiş pasaportu gazetecilere gösterdi.
Öz, teslim olduktan sonra İstanbul DGM'de yurtdışına uyuşturucu ihraç etmekten yargılandığı davada, açıkça söyleyemeyeceği nedenlerden dolayı uyuşturucuyla ilgilendiğini kabul etti.
PKK'ya karşı istihbarat görevi nedeniyle uyuşturucuyla ilgilendiğini söyleyen ve Susurluk davasında da yargılanan Yaşar Öz, bu davanın dışında hakkında çok sayıda suçlama ve iki gıyabi tutuklama kararı bulunduğu için uzun süre Metris Cezaevi'nde kaldı.
Cezaevinde çıkan isyanlara da adı karışan Öz, Muharrem Sarıkaya adlı gardiyanla birlikte hükümlüler tarafından rehin alındı. Rehin kaldığı süreçte televizyonlara cep telefonuyla bağlanarak durumunun iyi olduğunu anlattı, olayların yatışması üzerine serbest bırakıldı.
Ayrıca 17 Kasım 1998'de koğuş arkadaşlarıyla birlikte Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye iadesini sağlamak amacıyla İtalyan uyruklu Mauro Calascıbetta'yı rehin alan Öz ve arkadaşları Calascıbetta'yı iki gün rehin tuttuktan sonra serbest bıraktı.
Öz, 13 Kasım 1997'de toplam 390 milyon liralık üç ayrı çekinin karşılıksız çıkması nedeniyle bir yıl üç ay hapis cezasına çarptırıldı.
Öte yandan Öz'ün serbest bırakılması davasına bakan hakim İrfan Hacıevliyagil, mahkeme üzerinde baskı oluştuğu ve verilecek kararda adalete gölge düşeceği gerekçesiyle davadan çekildi.
Dönemin başbakanı Mesut Yılmaz, DYP Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar'ın "Yaşar Öz'le Mehmet Özbay'a sahte silah ruhsatı verdiği" iddiasıyla yargılanabilmesinin yolunun açılması için dokunulmazlığının kaldırılmasını öngören fezlekeyi TBMM Başkanlığı'na gönderdi.
Öz'e verilen yeşil pasaportlarla ilgili olarak "görevlerini ihmal ettikleri ve kötüye kullandıkları iddiasıyla yargılanan dört emniyet görevlisi hakkında beraat kararı veren Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi, gerekçeli kararda, polislerin yargılanması sırasında ifadesi alınan Yaşar Öz'ün sözlerini dikkate alarak, pasaportların Mehmet Ağar tarafından verildiğini işaret etti.
Bolu'nun Yığılca ilçesinde 1994 yılında cesetleri bulunan Savaş Buldan, Hacı Kara ve Adnan Yıldırım'ın öldürülmesi davasında, taammüden adam öldürmek suçundan yargılanan Öz'ün Mayıs 1999'da tutukluluk hali kaldırılarak tahliyesine karar verildi. Ancak Susurluk davasından tutuklu yargılanan Yaşar Öz, cezaevine geri gönderildi.
Öz'ün adı bir dönem arabesk müzik sanatçısı Ceylan'la da anıldı. Öz'ü cezaevinde sık sık ziyarete giden Ceylan, dini nikahla evli olduklarını söyledi. İki yıllık bir beraberlik yaşayan Ceylan ve Öz sonra ayrıldı.
Susurluk'taki trafik kazasının ardından ortaya çıkan karanlık ilişkilerle ilgili 14 sanığın yargılandığı dava dördüncü yılın sonunda karara bağlandı. Karara göre, Özel Harekat Dairesi eski Başkan Vekili İbrahim Şahin ve MİT eski görevlisi Korkut Eken, "Cürüm işlemek için çete oluşturmak ve bu çeteyi yönetmek" suçundan 6'şar yıl, aralarında Öz'ün da bulunduğu 12 sanık da yine "Cürüm işlemek için çete oluşturmak"tan 4'er yıl hapis cezasına çarptırıldı. Yaşar Öz, cezasını yatarak tahliye oldu.
Yaşar Öz, 11 Ağustos 2007 tarihinde 31 arkadaşıyla birlikte "kumar oynatmak", "tehdit", "çek ve senet tahsilatı yapmak", "darp" ve "silahla yaralama" suçlarından tekrar yakalandı. Yaşar Öz ile birlikte manken Tuğba Özay da tutuklandı.